-
bugün ankara - kızılay'da yürürken bir adam sesli sesli telefonda konuşarak benimle paralel hızda ve konumda yürümeye başladı.
kendisi karşıdaki kişiye "komutanım" diye hitap ediyordu. "komutanım 40 liraya ihtiyacım var dönmek için, onu ayarlayabilirsem döneceğim. annem akciğer kanseri komutanım hastanede beni bekliyor." şeklinde bir şeyler söyledi.
sanırım dolandırıcıların yeni yöntemi bu... adam yanımdan uzaklaştıktan sonra hemen cüzdanımı kontrol ettim, belki eli uzun bir insandır diye. çok şükür bir şey gitmemiş.
bir de üst geçitlerde suriyeli olduklarından şüphelendiğim insanlar yürüyen merdivenlerde tuvalet ihtiyaçlarını gideriyorlar. cidden iğrendim... ama bu konuya bir çözüm bulunması da lazım... -
uzun zaman sonra beni gören arkadaşım saçlarımın yeni halini görünce "zaten klasik müzik sanatçısı gibi tipin vardı, şimdi beethoven gibi olmuşsun" dedi.
referans:
http://www.capitalotc.com/wp-content/uploads/2015/01/Researchers-See-Signs-of-Heart-Arrhythmia-in-Beethoven’s-Late-Works.jpg -
duygu karmaşası ile dolu bir gün geçirdim.
hoşlandığım kızı uyuz olduğum biriyle sarmaş dolaş görünce biraz üzüldüm. "neden ben değil de o?" diye sordum kendime, cevap bulamadım. her zamanki gibi "neyse, boş ver" dedim.
sonra bu gece bir hanımefendi bana "senin sevdiğin her şeyi ben de seviyorum" diye bir mesaj attı.
her ne kadar bir ilişkide bulunmaktan kaçınsam da bilemiyorum neler olacak... -
bugün bir derste bir hocama bir konu hakkında soru sordum. aslında kimsenin sormaya tenezzül etmeyeceği basit bir soruydu ve ben de sadece eve gidince araştırma zahmetinden kurtulmak amaçlı sormuştum.
hocamın hemen orada cevap vereceğini zannettim ama hocamın cevabı şaşırttı beni. "bu çok güzel bir soru. bu konu hakkında bir makale yazıyorum. bitirince vereyim sana." şeklinde bir cevap beklemiyordum açıkçası.
demek ki bazen ufak detaylar bile çok çetrefilli oluyor. halbuki ben sadece tek cümlelik bir cevabı olur diye düşünmüştüm.